-
1 figment of the imagination
hayal ürünü -
2 figment of the imagination
hayal ürünü -
3 фантазия
hayal gücü; fantezi; hayal* * *ж1) hayal gücüтво́рческая фанта́зия — yaratıcı hayal gücü
плод фанта́зии — hayal ürünü
2) ( мечта) hayal (-li); fanteziпредава́ться фанта́зиям — hayallere kapılmak
э́то совсе́м не фанта́зия — bu asla hayal değildir
всё э́то ка́жется фанта́зией — tüm bunlar fantezi gibi geliyor
3) муз. fantezi -
4 вымысел
-
5 домысел
hayal ürünü* * *мhayal ürünü; tahmin -
6 вымышленный
hayal ürünü (olan); uydurmaпод вы́мышленным и́менем — uydurma bir adla
-
7 out of whole cloth
hayal ürünü, uydurma, asılsız -
8 out of whole cloth
hayal ürünü, uydurma, asılsız -
9 figment
hayal ürünü ya da uydurma sey -
10 fiction
n. düş, uydurma, kurgu, hayâl ürünü şey, hayâl ürünü roman, roman, masal* * *hayal* * *['fikʃən](stories etc which tell of imagined, not real, characters and events (see also non-fiction): I prefer reading fiction to hearing about real events.) hayâl ürünü öykü- fictitious -
11 фантастический
1) (необычный, удивительный) fantastik; masal °; acayibülşekilфантасти́ческое существо́ — masal yaratığı
фантасти́ческие те́ни — acayibül şekil gölgeler
фантасти́ческое отраже́ние действи́тельности — gerçeğin fantastik yansıması
2) (невероятный, несбыточный) fantastik, hamфантасти́ческая мечта́ — ham / olmayacak hayal
фантасти́ческие наде́жды — ham ümitler
фантасти́ческие иде́и — fantastik fikirler, hayal ürünü fikirler
3) fantastikфантасти́ческий расска́з — fantastik öykü, hayal ürünü öykü
••фантасти́ческая ско́рость — разг. fantastik bir hız
-
12 خيالي
خَيَالِيّ1. gerçek dışıAnlamı: gerçeğin dışında olan, gerçek olmayan2. efsanevîAnlamı: efsanelerde geçen, efsaneyi andırır nitelikte olan3. hulyalı4. imgeselAnlamı: hayalî5. düşselAnlamı: düş ile ilgili, hayalî6. hayalî7. fantastikAnlamı: gerçek olmayan8. hayalperestAnlamı: sürekli hayal kuran, hep hayal peşinde koşan (kimse)9. mitolojikAnlamı: mitoloji ile ilgili -
13 imaginative
adj. hayal gücü kuvvetli, hayalperest, imgesel, yaratıcı, hayali, hayal ürünü, hayalci* * *yaratıcı* * *[-nətiv, ]( American[) -neitiv]adjective ((negative unimaginative) having, or created with, imagination: an imaginative writer; This essay is interesting and imaginative.) yaratıcı, hayal gücü kuvvetli -
14 تخيلي
تَخَيُّلِيّ1. gerçek dışıAnlamı: gerçeğin dışında olan, gerçek olmayan2. düşselAnlamı: düş ile ilgili, hayalî3. sanalAnlamı: gerçekte yeri olmayıp, zihinde tasarlanan4. hayalî5. fantastikAnlamı: gerçek olmayan6. imgeselAnlamı: hayalî -
15 متخيل
مُتَخَيَّل1. gerçek dışıAnlamı: gerçeğin dışında olan, gerçek olmayan2. efsanevîAnlamı: efsanelerde geçen, efsaneyi andırır nitelikte olan3. hayalî4. düşselAnlamı: düş ile ilgili, hayalî5. sanalAnlamı: gerçekte yeri olmayıp, zihinde tasarlanan6. imgeselAnlamı: hayalî7. fantastikAnlamı: gerçek olmayan8. mitolojikAnlamı: mitoloji ile ilgili -
16 плод
м1) meyva, meyveдава́ть плоды́ — meyva vermek
2) биол. dölüt, cenin3) перен. meyva, ürünплоды́ побе́ды — zaferin meyvaları
плод воображе́ния — hayal ürünü
уси́лия да́ли свои́ плоды́ — çabalar ürünlerini verdi
-
17 fabulous
adj. müthiş, şahane, harika, uydurma, hayal ürünü, inanılmaz, imkânsız* * *inanılmaz* * *['fæbjuləs]1) (wonderful: a fabulous idea.) şahane2) (existing (only) in a fable: The phoenix is a fabulous bird.) sadece efsanelerde yaşayan -
18 fanciful
adj. hayalperest, kaprisli, garip, acayip, gerçek dışı, hayali, hayal ürünü, fantastik, hayalci* * *hayalperest* * *1) (inclined to have fancies, especially strange, unreal ideas: She's a very fanciful girl.) hayalperest2) (imaginary or unreal: That idea is rather fanciful.) hayalî, gerçekten uzak -
19 figment
-
20 imaginary
adj. hayali, düşsel, farazi, imgesel, sanal, gerçek dışı* * *1. imgesel 2. sanal* * *adjective (existing only in the mind or imagination; not real: Her illnesses are usually imaginary.) hayal ürünü, hayalî
- 1
- 2
См. также в других словарях:
Zümrüdüanka gibi — hayal ürünü olan veya adı olup da kendi var olmayan (iyi ve güzel şeyler) … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayalî — sf., Ar. ḫayālī 1) Hayal niteliğinde veya hayal ürünü olan, sanal, fantastik 2) is. Karagöz oynatan kimse, hayalci, karagözcü Birleşik Sözler hayalî fener hayalî ihracat … Çağatay Osmanlı Sözlük
peri — is., Far. perī 1) Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, hayal ürünü varlık Cinden, periden, umacıdan çok korkardım. H. E. Adıvar 2) mec. Çok güzel, alımlı, becerikli kadın Birleşik Sözler peri bacası peri hastalığı peri masalı peri masası p … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayalî — (A.) [ ﯽﻝﺎﻴﺧ ] 1. hayalî, hayal ürünü. 2. Karagöz oynatan … Osmanli Türkçesİ sözlüğü